8 Şubat 2011 Salı

Aşk böyle yaşanır...


Kar yağıyor şehrimin üstüne, İstanbul’un sesi tükenmiş. Bir beyaz vurgun var gönüllerde ve İstanbul en çok beyazken seyredilir.
Aşk dediğin en güzel kar zamanı yaşanır. Şimdi yanan bir şömine başında oturmak vardı. Sevdiğine sarılıp, camdan dışarı seyrederek şiir tadında bir geceye uyumalıydık.
Aşk en güzel bu şehirde yaşanır, hele üstüne beyaz bir sessizlik yağıyorsa! Karın sevdası, bazen aşkı geçer. Hatta sadece kar yağdığı için sevişebilir bedenler.
Kar ve aşk kadar yakışmaz birbirine hiçbir şey. Güneş kanı kaynatır, yaz sevgililerine pupa yelken bir yol gösterir ancak karın hızlı kayboluşuna inat, uzundur kış aşkları.
Bu gece sessizliğin garip bir güzelliği var. İstanbul’un sesi, suskunluğu oluvermiş. Kim bilir neler düşünüyor camdan bakan insancıklar? Aslında ne düşünür bakacak cam bulamayanlar?
Kar, sevdalılara hediyedir gökyüzünden. Küskün aşıkları çığlıklarla pencere koşturup, birbirlerine sarılmalarına neden olan kardır. Küçük çocukların o saf ve temiz sevgilerinde, kartopu oynama bahanesiyle komşu kızını sokağa çıkaran da kar değil midir?
En son ne zaman mum ışığı ve şarapla gönüllerini tazelediklerini unutmuş, yıllar önce evlenmiş ve hayatın koşturması içinde boğulmuş çiftlere, romantizmin en güzelini yine kar sunmaz mı?
Karın değerini bilenler ya aşıktır, ya terk edilmiş. Hüzünle mutluluk, gözyaşıyla tebessüm ancak karla yaşanır. Kalbinde ayrılık acısı taşıyan, burnun direği hasretle sızlayana, kar çaredir. Belki bir sebep bulur kendince, bir türlü gelemeyen sevgiliye.
Karın adaleti yalnız beyazlığından gelmez. Üstünü örttüğü kirin de farkındadır. Bu şehrin kirini, kötülüğünü örtmek kolay iş değil. En çabuk kendinin karaya çalacağını bildiğinden olmalı, kar da fazla durmaz bu şehirde.
İstanbul’da kar, büyü gibidir. Seven gönüllere şiir, dertlilere derman getirir ama nereye bakacağını bilirsen. Tadını çıkarabilirsen şu beyaz örtünün, sana belki de dileklerin en güzelini getirir.
Bu şehirde kar, aşk için yağar. Soğuktan kaçıp gelen yare, sıcacık bir sarılmanın, hatta bir tas çorbanın keyfini sunun diye yağıyordur. İstanbul’da kar yağarken ya aşkı yakalarsınız, ya bir bardak kahvenin tadını çıkarırsınız, ya sızlanarak bir sihrin gösterisini kaçırırsınız. Siz hangisini seçersiniz bilmem ama kar dediğin en çok aşka yakışır..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...